Cengiz Dağcı, O Topraklar Bizimdi romanında bizleri yine mahzun Türk ülkesi Kırım'a götürüyor. Bu kez başkent Akmescit'in Çukurca köyüne… Onlar da İnsandı romanından tanıdığımız Çilingir'in oğlu Selim, Kızıltaş sürgününden kurtulduktan sonra Akmescit..
Hepimiz zaman zaman üzgün veya hüzünlü olabiliriz. Elif de böyle bir gün yaşıyordu. Sabah babasının en sevdiği fincanını yere düşürdü, öğleden sonra futbol oynarken dizini acıttı. Ve talihsizlikler gün boyu devam etti.Neyse ki Elif’in ailesi ona her ..
Sevimli hırsız Arsen Lüpen, bir olayı çözmek için Paris’e gider. Peşinde olduğu sır için ilk durağı Bay Kasselbach olacaktır. Kasselbach’ın kasasından çıkan APOON kelimesi ve 813 sayısı Arsen için sevindirici bir gelişme olsa da, ertesi gün Kasselbac..
Kütüphanedeki Ceset, önceki baskılarda Cesetler Merdiveni adıyla yayımlandı.Sabah saat yedide uyanan Bantry'ler kütüphanelerinde genç bir kadın cesediyle karşılaşırlar. Şık gece elbiseli kadının makyajı yüzüne gözüne bulaşmıştır. Peki bu kadın kimdi?..
Bir zamanlar, herkesin dilediğince yaşayabildiği bir ülke varmış. Bale yapan prenslerin, ağaç tepelerinde dolaşan prenseslerin, kız çocuğu oldu diye sevinçten deliye dönen kralların, üvey evlatlarını öz evlatları kadar çok seven kraliçelerin, akşam y..
Safveti Ziya’nın ilk romanı olan Salon Köşelerinde 1898’de Servet-i Fünun dergisinde tefrika edilmiş, sansürün hışmına uğramıştır. Yazar, II. Meşrutiyet’in ilanından sonra sansürün çıkardığı bölümleri ekleyerek, romanını asıl biçimiyle 1912’de kitap ..
“Alya’nın bir gözü uyuyor, diğeri bakıyor; Alya’nın bir kulağı uyuyor, diğeri dinliyor...” Rus yazar Mamin-Sibiryak, doğanın dilinden rengârenk, capcanlı bir üslupla sesleniyor. Her öyküde birbirinden ilginç karakterler sahne alıp, arkadaşlık, doğa s..
Armadillo o gece her gece olduğu gibi yatağına yattı ama bir sorun vardı. Uyuyamıyordu! Belki uykum gelir düşüncesiyle yürüyüşe çıktı amaaa… Başına neler neler geldi.Sen de neler olduğunu merak ettiysen haydi sayfaları çevir ve bu maceraya ortak ol!Ü..